TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, ’Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi’nde katıldığı oturumda, yeşil dönüşünüm önemini, “Ya yeşil …
TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, ’Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi’nde katıldığı oturumda, yeşil dönüşünüm önemini, “Ya yeşil dönüşümü tamamlarız ya da uluslararası pazarda rekabet gücümüzü kaybederiz” cümlesiyle vurguladı. Akyürek Balta, “Çocuklarımıza ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak istiyorsak, ilk bakışta bir zorunluluk gibi görünen Avrupa Yeşil Mutabakatını, Türkiye’nin üretim süreçlerini sürdürülebilir zemine taşıması yolunda büyük bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum” dedi.
Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, ‘İklim Değişikliği ve Yeşil Dönüşüm’ temasıyla Ankara’da düzenlenen ’Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi’ oturumunda konuşmacı oldu.
Ankara Ticaret Odasının (ATO) öncülüğünde iş dünyası, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, uluslararası kuruluşlar ve çok sayıda paydaşın katkılarıyla iklim değişikliğiyle mücadele ve iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacıyla düzenlenen Eko İklim Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi, ATO Congresium’da gerçekleştirildi. Zirvenin açılışını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yaptı.
“İklim değişikliği ile mücadele Anadolu’dan dünyaya yayılacak” sloganıyla başlayan zirvenin açılış konuşmalarının ardından, “Organize Sanayi Bölgeleri: Sanayileşmenin ve Yeşil Dönüşümün Öncüleri” başlıklı oturum gerçekleştirildi.
TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, moderatörlüğünü Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Organize Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Fatih Turan’ın yaptığı oturumda, tarımsal ürünlere yüksek teknoloji ile katma değer kazandırıp, dünya pazarlarına ihraç edecek fabrikaların kümeleneceği TÜİOSB’de Avrupa Yeşil Mutabakatına uyumlu, sürdürülebilir üretime dayalı dijital tarım ve gıda ekosistemini oluşturmaya yönelik projelerinin detaylarını paylaştı.
“Hedefimiz, enerji bağımlılığından kurtulmak”
Tarımın sanayileşmesi vizyonuyla yola çıktıklarını vurgulayan Akyürek Balta, değişen dünya düzeniyle birlikte, gelecek 50 yıldaki ihtiyacı karşılayacak bir altyapı oluşturmak için projeler planladıklarını ifade etti. Bölgede yer alan sanayicilerin çatılarında güneş enerji santrali yapmayı taahhüt ettiklerini söyleyen Akyürek Balta, “Hedefimiz, enerji bağımlılığından kurtulmak, kendi enerjisini üreten bir OSB olmak” dedi.
“Ya yeşil dönüşümü tamamlarız ya da uluslararası pazarda rekabet gücümüzü kaybederiz”
Akyürek Balta, tamamı ihracatçılardan oluşan bir OSB oldukları için yeşil dönüşümün olmazsa olmazları olduğuna dikkati çekerek, dijital tarımla ilgili faaliyet sürdürdüklerini, sözleşmeli tarımla hammaddeleri temin ettiklerini belirtti. OSB sınırları içinde “Yeşil Mutabakat”ı her koşulunu sağlayacaklarına inandığını vurgulayan Balta, “Ya yeşil dönüşümü tamamlarız ya da uluslararası pazarda rekabet gücümüzü kaybederiz. Avrupa Yeşil Mutabakatı, Türkiye’nin üretim süreçlerini sürdürülebilir zemine taşıması yolunda büyük bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Zira Türkiye, hem Avrupa Birliği üyeliğine aday ülke olarak hem de ihracatının yarıya yakınını bu pazara gerçekleştiren bir ülke olarak Avrupa Yeşil Mutabakatından en çok etkilenecek ülkeler arasındadır. Avrupa Yeşil Mutabakatı, sadece yeşil dönüşümü değil, aynı zamanda dijital dönüşümü de aynı oranda ön plana çıkarmaktadır. Avrupa Birliği’nde artık yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm ayrı ayrı değil, ikiz dönüşüm adı altında konuşulmaktadır. Avrupa Birliği, 2020 yılında Covid-19 pandemisinin ortaya çıkmasıyla gerçekleşen hızlı ve zorunlu dijitalleşmeye paralel olarak ikiz dönüşüm kavramını kullanmaya başlamıştır” diye konuştu.
“Pandemi sürecinde gıda üretimi daha stratejik hale geldi”
Son iki yıldır insanlığın en önemli sorunu haline gelen Covid-19 pandemisi sürecinde de gıda üretiminin tüm ülkeler için daha stratejik hale geldiğine dikkati çeken Akyürek Balta, şöyle konuştu:
“Görüşlerimi ifade ettiğim her platformda belirttiğim üzere, sürdürülebilir gıda üretimi artık ulusların güvenlik meselesi olmuştur. Salgın sürecinde verimli tarım uygulamaları, tarım alanlarının korunması, israfın önlenmesi gibi konular, küresel gıda güvenliği için hayata geçirilmesi gereken en öncelikli konular arasına girmiştir. Artık tüm ekonomiler için tarım ve gıda sektöründe elde edilen ürünlerin sağlıklı, güvenilir ve ucuz olması amaçlanırken; bunun sürdürülebilir, verimli ve sürekli kılınması temel hedef olmuştur. Pandemi sürecinde ve sonrasında gıda üretiminde geleneksel yöntemlerle devam etmek yerine ileri teknoloji kullanımı artık zorunlu hale gelmiştir.”
“Yeşil Mutabakat” politikasının tüm sektör ve ülkeler için yeni bir dönemin başlangıcı olduğuna işaret eden Gül Akyürek Balta, “TBMM tarafından onaylanan Paris İklim Anlaşması birçok sektöre önemli sorumluluklar yüklüyor. Biz de bu sorumluluğu üzerimizde taşıyoruz. İyi bir hayat yaşamak için kaliteli hava ve sağlıklı beslenmeye ihtiyaç duyuluyor. Bu anlamda gelecek nesillere iyi bir dünya bırakmanın sorumluluğu herkesin omuzlarında. Çocuklarımıza ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak istiyorsak, ilk bakışta bir zorunluluk gibi görünen Avrupa Yeşil Mutabakatını, Türkiye’nin üretim süreçlerini sürdürülebilir zemine taşıması yolunda büyük bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.”
Dünyanın ilk ekonomi ve iklim değişikliği fuarına da ev sahipliği yapan zirvenin oturumda Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ve Ankara Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Seyit Ardıç, Ostim Sanayici ve İş İnsanları Derneği (OSİAD) Başkanı Süleyman Ekinci ve Niğde OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbaş da sunum gerçekleştirdiler.